
Zuzu ile “Evet” Dedirten Teklif

Minik kuzu’nun boynundaki kırmızı kurdeleye bağlı notta Suat Elvan’a ne yazmıştı?
Suat, sessiz, sakin fakat aklına koyduğunu yapma konusunda bayağı iddialı biriydi. Elvan’ı ilk rastladığından beri beğendiğini belli ediyordu. Elvan ise kolay ikna olacak gibi değildi. Uzun denemeler sonunda, ne yapıp etmiş ve sonunda birlikte yemek sözü almayı başarmıştı. Suat’ın hayalinde güzel bir restoranda Elvan ile başbaşa leziz bir kebap yerken, gelecek hakkında planlarını onunla paylaşmak vardı. Oysa durum tam da beklediği gibi olmayacaktı.
- 8 Nisan 2020
- 0 comments
- magazin
- Başlık; DamatDüğünEVET Dedirten TekliflerGenelLifestyleOkurdan GelenlerÖyküler
- 16
Restoran menüsündeki kuzu resimlerini gören Elvan neredeyse ağlayacaktı. Suat’ın hesaplamadığı bir şey vardı. Elvan tam bir hayvan dostuydu ve çocukluğundan beri kuzuları çok seviyordu. Bırakın onları kebap halinde yemeği, düşüncesi bile ona korkunç geliyordu. Hayatında hiç kuzu eti yememişti. Suat bu durumu farkeder etmez durumu kurtarmak için çeşitli çabalar gösterdiyse de o buluşma beklediği gibi olamadı. O yemek „kebapçı faciası“ olarak aklında yer etti. Daha farklı planlarla onun gönlünü kazanmanın yollarını bulmalıydı.

Bu yemek planı, Elvan için Suat’ın düşündüğü etkiyi yaratacak bir plan değildi.
Suat, aklına koyduğunu yapma konusundaki başarısı sayesinde, zaman içinde Elvan’ın gönlünü kazanmayı başarmıştı. Ona aldığı hediyelerin çoğu kuzu ile ilgiliydi. Kebabçı faciasındaki deneyimini avantaja çevirebilmişti. Birliktelikleri artık bir adım öteye geçmek için bir fırsat kolluyordu. En yakın arkadaşı olan Selçuk da, kebapçı faciasına atıfta bulunarak, „Beni dinleseydin ya işte! Kuzu aşığı bir kız ile kebapçıda ne işin var?“ serzenişleriyle ona yeni fikirler veriyordu. Bahar da gelmişti. Her ne kadar Elvan’ı bu fikre ikna etmek pek kolay olmayacaksa da şimdi tam zamanıydı. Selçuk da aynı fikirdeydi. Suat artık Elvan’a evlenme teklif etmeliydi! Ama nasıl edecekti?
Yok su altında dalarken, paraşütle atlarken, filan gibi fikirleri geçtikten sonra Suat aniden döndü: „Buldum!“. Kuzu!
Yeni bir kebapçı faciası mı istiyor? Uslanmayacak bu adam
diye düşünürken Suat atıldı. Yanımda bir kuzu ile ona sürpriz evlenme teklifi yapacağım. O zaman kesinlikle hayır diyemez!
Suat’ın bu fikri acaba işe yarayacak mıydı?
Selçuk’un bu fikre olumlu bakması biraz zaman alırken, Suat çoktan internetten birkaç çiftlik bulmuştu. Arayıp telefonda kuzu planını çiftlik sahibine heyecanla anlattığında ilk hayal kırıklığı geliverdi. Geç kalmıştı. Kuzular çoktan büyümüşlerdi. İstediği gibi bir kuzu için gelecek seneyi beklemesi gerekiyordu.
Suat en büyük hayalini gerçekleştirmek ve Elvan’ı gerçekten mutlu edecek o evlilik teklifini hazırlamak için gelecek seneyi beklemeliydi. Öyle de yaptı. Bu süreç zarfında kuzunun adını ve neye benzeyeceğini bile belirledi. Kuzunun adı Zuzu konacak ve siyah beyaz renkleri olacaktı. Suat Galatasaraylı olduğu halde Selçuk’un ısrarlarına dayanamamış ve zaten sarı kırmızı kuzu bulamayacağı için Zuzu’nun bir beşiktaşlı olmasına razı olmuştu. Zuzu ile ilgili tüm planlar hazırdı. Oysa Zuzu daha doğmamıştı bile.
Gelen telefon çiftliktendi. Kuzuların doğduğunu müjdeliyordu. Suat büyük bir sevinçle kalktı ve Selçuk’u da yanında sürükleyerek çiftliğin yolunu tuttu. Çiftliğe gelir gelmez, meleyen miniklerin arasından çok sevimli bir tanesi hemen kendini belli etti. Ismarlanmış gibi siyah beyaz renkleriyle karşılarında duruyordu. Zuzu buydu!

Ismarlanmış gibi siyah beyaz renkleriyle karşılarında duruyordu. Zuzu buydu!
Çiftlik sahibinden yeni doğduğu için annesinin sütüne ihtiyacı olduğunu ve Zuzu’yu 40 gün sonra ancak bir kaç saat için alabileceklerini öğrendiler. Suat’ın yüzüğü, mekanı ve bu efsane evlilik teklifinin diğer detaylarını planlaması için sadece 40 günü vardı. Suat bir an bile boş durmadı. Elvan’ın işe gidiş geliş güzergahı üzerinde kır düğünleri yapılan bir mekan ile anlaştı. Arka bahçeleri Zuzu ve teklif için çok uygundu. O gün sonunda gelip çattı. Her şeyi planlamıştı. Zuzu’nun boynuna kırmızı kurdele ile tutturulmak üzere bir karta evlilik teklifini kendi cümleleri ile yazmıştı. Selçuk bu görkemli organizasyonu belgelemek için elinde fotoğraf makinası ile bir kenarda gizlenecekti. Önce Zuzu’yu bir kaç saatliğine almak için çiftliğe gittiler. Suat gözlerine inanamadı. Kuzu 40 gün içinde bayağı büyümüştü! Yine de çok sevimliydi.
Zuzu’yu annesinin yanından aldıklarında ne olsa beğenirsiniz? Hem Zuzu hem annesi feryat figan ağlaşmaya başlamasınlar mı! Bu iç yakıcı tablo karşısında ilk olarak Suat’ın gözünün önünden Elvan’ın bu duruma şahit olması ihtimali geçti. Dehşete kapıldı. Hemen, bu evlilik teklifini o an oracıkta iptal etmeye karar vermişti. Zuzu’yu annesinden ayırmaya zaten gönlü razı olamazdı. Gözünün önünden şimdi de son bir yıldır yaptığı hazırlıklar bir film şeridi gibi geçiyordu. Her şey boşa gitmek üzereydi.
Selçuk bir taraftan bu teklif için ne kadar çok çaba gösterdiğini, zaman harcadığını ve onun için ne kadar önemli olduğunu, ayrıca Zuzu’yu bir kaç saat sonra zaten annesine geri getireceklerini Suat’a hatırlatarak onu ikna etmeye çalışıyordu. Suat ikna olmayınca, Selçuk ani bir haraket ile Zuzu’yu kaptı ve arabaya koydu. Hızlıca yola koyuldular. Biraz sonra Zuzu sesini kesmiş ve onlara alışmıştı. Mekana gelip Zuzu’yu arka bahçede bir ağacın altına boynunda mesaj ile bıraktılar.
Suat Elvan’ı arayıp oraya gelmesini istediğinde Elvan bir türlü ikna olmuyordu. Neden işe yakın bir yerde olduğuna anlam veremiyordu. Sonunda Elvan mekana geldi. Zuzu’yu görür görmez kucağına alıp ona sarıldı ve sevmeye başladı.
İşte beklediği an gelmişti. O an „Hayır“ sözcüğünün ortadan kalktığı andı. Elvan mesajı okurken o da karşısında diz çöküp hayatının sonuna dek birlikte olma dileğini söyledi.
Zuzu’yu çiftliğe annesinin yanına geri götürdüklerinde çok ilginç bir şey yaşandı. Daha yaklaşırlarken hem Zuzu hem annesi yine feryat figan bağırmaya başladılar. Öyle ki arabada Zuzu’yu zaptetmekte zorlandılar. Zuzu annesine kavuştuktan sonra annesi Suat’ın yanına kadar geldi ve gözlerinin içine bakarak bir kaç kez meledi. Suat Zuzu’yu ona getirdiği için teşekkürlerini ifade ettiğini düşündü. Selçuk’a kalırsa bu teşekkür, Zuzu’yu sarı kırmızıya boyamadığı içindi. Kim bilir, belki de gerçekten öyledir, belki de bu geri çevrilemez evlilik teklifi için onu tebrik etmiştir.
Elvan ve Suat’a ömür boyu mutluluklar…
Alakalı Gönderiler
Yazar Hakkında
Alakalı Gönderiler
Etiketler
Cevap Yaz Cevabı iptal et
You must be logged in to post a comment.